Tanıma ve Tenfiz Davası

Hollanda’da ikamet eden Türk vatandaşlığına (veyahut çifte vatandaşlığa ) haiz kişiler Hollanda mahkemelerine boşanmak için başvurabilmekte ve Hollanda mahkemelerinden boşanma kararı (Beschikking) almaktadır. Hollanda Mahkemelerinin bu boşanmayı Türk Hukuku ya da Hollanda Hukukuna göre gerçekleştirmesi mümkündür. Zira Avrupa Birliği nezdinde Haziran 2012 tarihinde yürürlüğe girmiş olan  Boşanma ve Ayrılığa Uygulanacak Hukuk Alanında Güçlendirilmiş İşbirliğinin Uygulanmasına Dair Konsey Tüzüğü gereği,  bu tarihten sonra açılacak boşanma davalarında aksi kararlaştırılmadığı sürece Türk hukukunun uygulanma zorunluluğu kalmamış olup taraflar ister Türk vatandaşı ister Hollanda vatandaşı olsun, boşanma işlemleri açısından sadece Hollanda Hukuku uygulanabilmektedir.

Hollandada verilen boşanma kararı Türkiye için yeterli midir?

Hollanda’dan boşanma kararı alınması, Türk Hukukunun alanına yani Türkiye’deki sicillere  doğrudan etki etmez ve dolayısıyla bu kararın  alınması Türk vatandaşlarının tam manasıyla işlerine yaramayacaktır. Hollanda mahkemelerinin vermiş olduğu boşanma kararının, otomatikmen yani kendiliğinden Türkiye’de geçerliliği bulunmamaktadır. Hollanda Mahkemeleri kararlarının Türkiye’de geçerli olmasını ve uygulanabilmesini sağlamak adına Türk Mahkemelerinde tanınma ve tenfiz davası açılması gerekmektedir.

Bu zorunluluk yalnızca Türk vatandaşlığına sahip kişiler için değil, Türk vatandaşıyken evlenme yoluyla Hollanda vatandaşlığı kazanan kişiler  için de söz konusudur. Bu kişiler yeniden bir Türk vatandaşı ile evlenmek istediğinde,  Hollanda  resmi makamları (Gemeente) onlardan Türk resmi makamlarından “evlenme ehliyet belgesi” istediğinden dolayı, işbu kişiler  Türkiye’de tanıma veya tenfiz davasını açıp sonuçlandırmak zorundadırlar.

Hollandada verilen boşanma kararı tanıma ve tenfiz yapılmazsa ne olur?

Hollanda mahkemesinin boşanma kararının Türkiye’de tanıma-tenfizinin yapılmaması taraflar ve mirasçıları için karışıklıklara ve hak kayıplarına sebebiyet verebilmektedir.

Hollanda mahkemesinden verilen boşanma kararı Türkiye’deki nüfus kaydını kendiliğinden değiştirmez. Hollanda mahkemesinde boşanmalarına rağmen taraflar Türk nüfus kaydında boşandığı kişi ile “evli” görünmeye devam eder. Eşlerden birinin vefatı halinde kişinin boşandığı diğer eş kayıtlarda mirasçı görünmeye devam edecek ve mirasçılık belgesinde (veraset ilamı) ismi geçecektir. Hatta kötü niyetli bazı kişiler bu durumu kötüye kullanarak mirasçılık belgesi çıkartmak suretiyle boşandığı eşinin malvarlığını üzerine intikal ettirebilir. Bu durumun örnekleri ülkemizde fazlasıyla mevcuttur.

1.Hollanda Mahkemesinden verilen boşanma kararı üzerine tanıma-tenfiz davası açılmadığında, boşanan taraflar Türk nüfus kaydında “evli” olarak görünmeye devam edeceğinden, yeniden evlenmek istediklerinde evlenemezler.

2.Eşlerin Hollanda’da boşanmasından sonra, zamanla birbirleri ile olan irtibatı kopabilir. Hatta eşlerden biri veya her ikisi de sonradan yabancı bir devlet vatandaşlığına geçebilirler. Bu tür durumlarda Türkiye vatandaşlığında kalan eşin sonradan tanıma tenfiz davası açması gerektiğinde, boşanılan eşin adresinin araştırılması gereklidir. Şayet eşlerden birisi başka bir ülkenin vatandaşlığına geçmiş ise, Türkiye’de açılacak olan tanıma tenfiz davasında, boşanılan eski eşe diplomatik yoldan tebligat yapma zorunluluğu doğacaktır. Bu zorunluluk da, tarafları oldukça uzun süren ve masraflı bir sürece götürür.

3.Hollanda’da boşanan tarafların, evlilik devam ederken Türkiye’de edindikleri taşınır taşınmaz malvarlığının paylaşımı için açılacak olan mal paylaşımı davasının ön şartı, boşanmanın gerçekleşmiş olması ve gerçekleşen boşanma kararının kesinleşmiş olmasıdır. Mal paylaşımı davası, boşanma kararının kesinleşmesinden itibaren 1 sene, her halde 10 sene içerisinde açılmalıdır, aksi durumda zamanaşımına uğraması söz konusu olur. Mal paylaşımı davalarında boşanmanın kesinleşme tarihi, Hollanda Mahkemesi tarafından verilen boşanma kararının kesinleşme tarihi olarak sayılır. Bu sebeple boşanmış olan eşler, Türkiye’de mal paylaşımı yapmak istedikleri takdirde –özellikle taşınmazlar açısından davanın mutlaka Türkiye’de açılması zorunludur – Hollanda mahkemesi tarafından verilen boşanma kararının tanınması ve bunun yanında mal paylaşımı davasını eş zamanlı olarak açmak zorundadırlar. Bu durumda Hollanda’daki boşanma kararının üzerinden yıllar geçtikten sonra,  Türkiye Mahkemelerinde tanıma tenfiz davası yürütüp, sonucunda mal paylaşımı talep etmek hak kayıplarına neden olabilir.

4.Hollanda’da verilen boşanma kararı Tanıma Tenfiz davası sonuçlandırılamadığı için eşler Türk nüfus kayıtlarında “evli” olarak görünmeye devam edeceğinden , üzerlerine almış oldukları  taşınmaz ve taşınır mallar (banka hesabında bulunan paralar, kasada bulunan altınlar)  hukuken evlilik birliği içerisinde edinilmiş mallar olacağından boşanılan diğer eş bu mallardan hak talep edebilecektir. Bu taleplerin önüne geçmek için başkaca davalar açmak gerekecektir. Dolayısıyla hak kayıplarının giderilmesi için birçok zaman harcamak ve fazlaca masraf yapmak zorunda kalınabilir.

5.Hollanda mahkemesi tarafından verilen boşanma kararı için tanıma tenfiz davası açılmadığında , eşlerin , Türkiye’de nüfus kayıtlarında “evli” görünmesinden ötürü, boşanmalarına rağmen gayri resmî olarak başkasıyla evlenen veyahut evlilik dışı çocuk sahibi olan kadının bir başkasından olan çocuğu evlilik birliği içerisinde doğmuş gibi, boşanılan eşin nüfusuna kaydedilebilecektir. Bu sorun da, eşleri daha sonra masraflı ve uzun süreli bir dava süreci olan soybağının reddi ve babalık davası açma süreçlerine götürür.

Tanıma Tenfiz Davası açmak için süre

Türk hukuku kanunlarında tanıma tenfiz davası açılması herhangi bir süreye tabi değildir. Boşanmanın üzerinden uzun bir süre geçmesinden ötürü , boşanma kararının tanınmayacağı , tenfiz edilemeyeceği iddia edilemez. Aynı şekilde boşanma kararının üzerinden uzun bir  zaman geçtiği için tanıma tenfiz davasının derhal bitmesi de söz konusu değildir.

Yalnızca bu davanın açılmasının geciktiği takdirde, yukarıda izah ettiğimiz hak kayıplarının ve yasal zorlukların doğması söz konusu olabilir.

Tanıma Tenfiz Davası için Türkiye’ye gelmek zorunlu mu?

6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 71’inci maddesine göre:  “Dava ehliyeti bulunan herkes, davasını kendisi veya tayin ettiği vekil aracılığıyla açabilir ve takip edebilir”. Belirtmek gerekir ki bu tür dava ve talepler sürekli  sıkı bir takip – kontrol gerektirmektedir. Yurtdışında yaşayan kişilerin Türk hukuk kurallarını ve yargılama usullerini bilmemeleri, süresi geçtikten sonra, şartları oluşmaması vs gibi sebeplerle davayı yanlış açmalarına ve bunun sonucunda zaman-masraf kaybına yol açabilmektedir. Tanıma tenfiz davasını açıp takip etmek için Türkiye’ye gelip gitmeleri ve duruşmalarda fiilen bulunmaları  gerektiği için, yurtdışından geliş gidişlerin hayli masraflı olması, zamanın kısıtlı olması gibi nedenlerle kişiler için gereksiz külfetler doğurabilmektedir. Bu nedenlerle bu davalarda tecrübeli ve sürece hakim avukatların bu davaları yürütmeleri ve sonuçlandırmaları zaman ve masraf açısından daha faydalı ve ekonomik olacaktır.

Tanıma tenfiz davası açmak isteyen vatandaşlarımız, Konsolosluktan veya Noterden çıkartacakları bir vekaletname ile tanıma tenfiz davası yönünden Türkiye’de bulunan  bir avukatı Türk mahkemeleri ve makamları nezdinde avukat olarak tayin edebilirler. Vekaleten avukatın  devrede olduğu işlerde, tarafların hiçbir şekilde Türkiye’ye gelip gitmeleri ve duruşmalara katılmaları gerekmemektedir.

Tanıma Tenfiz Davasını açmak için neler yapılmalıdır?

Hollanda mahkemesi nezdinde boşanan eşlerin( vatandaşlığı fark etmeksizin) şayet anlaşması mümkün ise davanın karşı tarafı bir çalışma arkadaşımız avukat meslektaşımıza vekâlet verebilirler. Taraflardan birisi Hollanda vatandaşı ise o kişi tercüman vesilesiyle Türk Konsolosluğundan veyahut Lahey Sözleşmesi anlamında “Apostille” şerhi alarak Hollanda noterlerinden; Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları da Konsolosluklarından veyahut Türkiye’de herhangi bir Noterlikten ve bununla birlikte yine yukarıda belirttiğimiz gibi Apostille şerhi alarak Hollanda Noterlerinden vekaletname çıkartabilirler. Karşı tarafın da kendini avukat ile temsil ettirdiği işlerde çok kısa bir süre içerisinde davalarının sonuçlanması söz konusudur.

Taraflardan sadece birinin vekaletname çıkartması halinde tanıma tenfiz davasının sonuçlanması , aleyhine açılacak karşı tarafın vatandaşlık ve ikametgahına göre değişkenlik göstermekle birlikte Mahkemelerin iş yoğunluğuna göre azami 12-15 ayı bulmaktadır.

Tanıma Tenfiz Davası için hangi belgeler gereklidir?

Yukarıda da izah ettiğimiz üzere öncelikle sizin adınıza dava açıp hareket edilebilmesi için, avukatlık vekaletnamesi gerekmektedir. Karşı tarafla anlaşılamayan davalarda karşı tarafın güncel adres ve vatandaşlık bilgisi gerekmektedir.

İkinci olarak Hollanda mahkemesi tarafından verilen boşanma kararının orjinal ya da onaylı sureti gerekmektedir. Bu kararın üzerine, kararı veren Mahkemeden ayrıca Apostille şerhi alınmak zorundadır.

Üçüncü olarak, Hollanda mahkemesi tarafından verilen boşanma kararının kesinleştiğine dair Belediye’den (Gemeente) alınacak bir kesinleşme yazısı (Kennisgeving van inschrijving) gerekmektedir.

Bunların haricinde başka bir resmi evraka veya yazıya, örneğin Ouderschapsplan gibi anlaşmalı boşanma protokollerine veya ek protokollere ihtiyaç yoktur.

Türk Mahkemesi tarafından yapılacak iş ve işlemler

Tanıma ve tenfiz davalarında Türk mahkemeleri tarafından boşanma sebepleri tekrardan incelenmez. Hakim önüne gelen bu davada Hollanda mahkeme hakiminin boşanma kararını kontrol edemez ve boşanmaya sebep olan gerekçelerin de yerindeliğini denetleyip tartışamaz. Hakim işbu davada sadece Hollanda mahkemesinden verilen boşanma kararının Türkiye Cumhuriyeti kamu düzenine aykırı olup olmadığını, aleyhine dava açılan davalı tarafa savunma hakkı verilip verilmediğini inceler ve bu kriterlere göre göre kararını verir.

Tanıma tenfiz davalarında tanık, bilirkişi incelemesi, keşif gibi deliller istenemez. Yalnızca kesinleşmiş Hollanda mahkeme kararı aslı veya onaylı sureti, kesinleştirme şerhi ile bu belgelerin onaylı (Noter veya Türk Konsolosluklarından) tercümelerinin delil olarak sunulması  yeterlidir.

Boşanılan eski eş vekaletname çıkartmazsa

Davalı olarak gösterilen eski eş Hollanda vatandaşıysa, Tebligat Kanunu uyarınca dava dilekçesi, tensip tutanağı ve uluslar arası tebliğ evrakları Felemenkçe’ye tercüme edilmek suretiyle davalı tarafın ikamet ettiği yerde yetkili bulunan Hollanda Adli Makamlarına , Türkiye Adalet Bakanlığı vasıtasıyla tebliğ edilir. Bu tebligatın yapılması yaklaşık 6-8 ay sürebilmektedir.

Davalı Türk vatandaşıysa ve yurtdışında ikamet ediyor ise o kişiye tercüme yapılmaksızın ikametgahının bağlı olduğu Türk Konsolosluğu tarafından tebligat gönderilir.

Hollanda’nın veyahut Avrupa’nın neresinde olursanız olun tarafımıza ulaşabilir, dava için gereken belgeleri posta veya kargoyla ulaştırabilirsiniz.